Yazı ve Fotoğraflar: Haluk Özözlü
 
 
Tatil yapmanın, dinlenmenin bir başka çeşidi de tekne tutup mavi yolculuğa çıkmak. Bu tür bir tatil alternatifini bir veya birkaç konaklama tesisinde geçirilecek tatil ile mukayese ederseniz ortaya farklı durumlar, farklı avantajlar çıkıyor. Bu yazı konusunda sihirlitur.com web sitesi okuyucuları için MAVİ YOLCULUK gezisi boyunca görülecek yerler, tatil günlerinde tekne yaşamı, neler yenebilir, nasıl vakit geçirebilirler, yolculuk durakları, tur programları hakkında bilgiler, notlar bulacaklar.

NE VAR NE YOK
Öncelikle sabit bir yerde değil, arzuya göre sürekli değişik yerlerde konaklayabiliyor, bakir koylarda yüzüp, denizin, güneşin, dinlenmenin tadını doyasıya çıkarabiliyorsunuz. Otellerde, tatil köylerinde olduğu gibi yemeklere giderken giyinme, süslenme, saç, baş yapma gereksinimiz yok. Denize giderken ulaşım sorunu, vasıta bekleme veya merdiven çıkıp inme, kalabalık plajlarda güneş şemsiyesi, şezlong kapma, bulunan şezlonga havlu bırakma gibi problemler yok. Açık büfenin açılış saatini bekleme, diğerleri ile birlikte sıraya girme yok. İkide bir kül tablasını değiştirmek için başınızda bekleyen papyon kravatlı servis elemanı yok. Farklı toplumlara göre farklı dillerde hazırlanmış animasyon programlarını seyretme, dinleme tercihi yok. Gerçek dünyadan çok, sanal ve kusursuz bir dünyayı andıran tatil köylerinin tatil boyunca büyüsüne kapılıp, dışarı çıkınca, gerçeklerle yüz yüze kalınca, demorolize olup, intibak etme zorluğu yaşamak yok. Konaklama tesisi personelinin otorite sağlayan bakışları altında kalmak da yok.



Peki, ne var derseniz…

Sayılı sayıda kişilerle teknedesin, bu koyda sıkıldın diyelim hadiii başka koya demirle, kalabalıktan sıkıldın hiç kimsenin olmadığı koylara gel gözlerden, meraklı bakışlardan uzak kendi grubunla yüz, atla, çık, su sporlarını yap, yapamadıklarını, kimseyi kendine güldürmeden öğren. Göz zevkini bozan şeylerle karşılaşma. Başkası için seçilmiş müziği dinlemekten, havuz başı animasyonlarını izlemekten ziyade, kendi programını uygula. İstediğin kadar uyu, istediğin kadar ye.
Arzu ettiğin kıyıya çık, istediğin kır lokantasında veya restoranda yemeğini ye. Canın istiyorsa istediğin yemeği pişir, farklı lezzetlerle tanış.

Mavi Yolculuk Kulesi nasıl yapılır? Düz bir zemine ceviz büyüklüğünde üçtaş konur, onun üzerine yassı bir taş yerleştirilip üzerine yine üçtaş ilavesiyle kulenin ikinci katı hazırlanır. Her defasında yassı tabaka taşlar bir önceki katta kullanılandan daha küçük çapta olarak seçilir. Kule yükseldikçe sivrilerek tek taşla sonlanır. Issız koylarda yapılıp bırakılan bu kuleler, aynı koya yeni gelecek yolculara daha önce o koya ayak basılmış olduğunu belirtir.
Zamanı kolla, gün batımını seyret, fotoğrafla, kamerana çek, kitap oku, kâğıt oyna, içkini hazırla ister güvertede gölgede, ister hamak keyfi yaparak, denizi seyrederek istediğin yerde iç. Canın isterse erken kalk, gün doğmadan denize gir, çıplak yüz, dalış yap, deniz kabuğu topla, oltanı hazırla kimseler uyanmadan balık tut. İstediğin kıyafetle güneşlen! Yemek sonrası artan ekmek parçalarını balıklara ver, teknenin etrafına topla.
Haritayı inceleyip yerini bul, havaya, bulutlara bak ahkâm kes, kaptanla konuş, anılara ortak ol, hemen hemen her teknede bulunan sardunya, ıtır, küstüm otu bitkileriyle oyalan, çökertme türküsünü dilin döndüğü kadar söyle, beraberinde getirdiğin CD veya kasetten sevdiğin melodileri dinle. Deniz fenerlerini seyret, antik alanlara çık dolaş. Teknenin dürbünüyle çevreni, uzakları seyret, gemilerin bandıraları hakkında fikir yürüt. Teknenin halatlarıyla, ipleriyle yeni düğüm şekilleri üzerinde çalış, denizcil
ik bilgilerini artır, tekne satın alma planları yap, tecrübe kazan. Kamarada sıkılırsan güvertede, uyku tulumunda yat. Uykuya dalmadan önce gökyüzünde şehirde göremediğin kadar yıldızı seyret, mehtaba çık, yakamozları izle. Göcek ve benzeri yerlerde sipariş verdiğin gazeteleri teknene kadar getiren servis botundan al oku, miskin miskin bulmaca çöz. Tekneye getirilen henüz tutulmuş bir derin su balığını en iyi pişirim şekli üzerine yoğunlaş. Kıyıya çık mavi yolculuk kulesi yap. Doğa ile baş başa kalınabilinen koylarda kürek çekerek, kürek sesi eşliğinde botla dolaşmayı dene.

Duygularını, hislerini kaleme al, yazabilirsen roman, hikâye, senaryo, şiir yaz, hatta gördüklerinin resmini yapmaya çalış.
Bazı koyların bazı bölümlerinde, deniz suyuna karışan tatlı su kaynakları nedeniyle buz gibi sularda duş yaparcasına yüz, dinçlik kazan. Bazı koylarda kiralık çalışan jet ski, sörf, hamburger, banana paraşüt, su kayağı gibi su eğlencelerine de katıl. Dahası da var.
Kaptandan deniz ürünlü yemek tarifleri almak, sebze ayıklamak, patates kızartmak, özel soslar hazırlamak. Önden demir atıp, kıçtankaraya çıkıp tekne bağlamak. Rüzgârda yelken açmak, aynı amaçla yol alan diğer tekne yolcularıyla selamlaşmak. Hafif hafif sallanırken uyunan kaliteli uykunun zevkine, farkına varmak.
Mavi yolculuk turları bünyesinde çeşitli sürprizlerde barındırır bazen açık denizde yol alırken veya bir koydan diğerine seyrederken yunuslarla yarışır, belki fok bile görebilirsiniz. Sadece fok mu? Yolunuz Dalyan'dan geçiyorsa eğer suyun üzerine başını çıkarıp meraklı gözlerle çocuk gibi size bakan bir Nil Kaplumbağası da çıkabilir karşınıza. Yanınızdan geçen uçan balıklar, ya da durduk yerde zıplayanlar sürpriz yaparlar tekne yolcularına. Durgun koylarda dinlenirken, sahili yalayan dalgacıklar ruhunuzu yıkarken, hiç beklenmedik bir anda teknenizi bir kelebeğin ziyaret edeceği tutar, küpeşteye konar. Gece olunca sessizliğe gece kuşları renk katar. Tatil boyunca köpeğinden ayrılamayanlar için de bir imkândır tekne gezileri.
Mavi yolculuk turlarında hayat güvertede geçer. İştahlar kabarır, temiz ve esintili havanın etkisiyle içtikçe içesi gelir insanın. Soğuk bira, soğutulmuş meyveler, bilhassa kavun, karpuz dilimleri en çok aranılandır. Temiz hava filtre edilmişçesine esip, yosun kokusuyla beraber burun deliklerinizi, genzinizi yakar. Artık kent karmaşası, gürültüsü, trafik, araç park sorunu, çocuk çığlıkları, sokak satıcı cıngılları, vücudu kasan gerginlik, pantolon kemerleri, ayakkabılar geride kalmış, tüm sorunlar yerini gevşemeye, sağlıklı düşünmeye, huzura bırakmıştır. Görünenler mi?
Mutlu yüzler, uçuşan saçlar, kondisyon kazanmış vücutlarda bronzlaşan tenler ve daha neler neler….

sihirlitur.com okurlarına Mavi Yolculuk Notları
Denize ekmek at uğur getirsin

Mavi yolculuğa çıkanların, ya da balıkçıların denize kuru ekmek atmalarının çok eskileri dayanan bir nedeni var. Piri Reis'in "Kitabı-ı Bahriyesi"nden alınmış bir öykü, günümüzde hala sürmekte olan bu geleneği şöyle açıklıyor.
Osmanlı donanmasındaki adı "Peksimet Yemez Latif Baba" olan denizci ölünce, Babaada Burnu'na gömülmüş. Donanma, ne zaman bu sulardan geçse, gemiciler uğur getirsin diye türbenin bulunduğu tarafa peksimet atar olmuşlar.
Evliya Çelebi de ünlü seyahatnamesinde Baba Burnu'ndan geçerken Latif Baba'nın ruhuna fatiha okuduğuna değinir...
Peksimetler, şimdi de mavi yolculuğa çıkan teknelerden atılıyor masmavi sulara.
Genellikle aynı rota üzerinde çalışan tekne kaptanları, çoğu zaman aynı koylara demirliyor, aynı limanlara yanaşıyor, bazen akşam yemeklerinde aynı masada bir arada oluyorlar. İşte böyle durumlarda aralarında esprili konuşmalar geçiyor, ilginç hitaplarla birbirlerine takılıyor, havadan, sudan, tekneden bahsediyorlar. Kimi başına bandana takarak, kimi boynuna fular bağlayıp karizmatik havaya bürünen gemiciler birbirlerine takılmadan edemiyor, yakaladıkları birbirlerinin hatalarını sohbete katıp neşeleniyorlar. Mesela biri diğerine "Akdeniz'in kibar korsanı" diyor. Bir diğeri koya yanaşırken demiri üstüme attın, benim teknenin üstüne çıkacaktın deniz çobanı" diye konuyu abartıp masadaki diğer tekne kaptanlarını kahkahaya, neşeye boğuyor.

BODRUM'DAN Mavi Yolculuk

Mavi Yolculuk modasının başlangıç yeri olan Bodrum'da limana bağlı sayısız tekne bulunuyor. Konuklar genellikle bir grup oluşturup kiraladıkları tekne ile çıktıkları haftalık turlarda her gün değişik koylara demir atıp, hem kent yaşantısından, monotonluktan uzak, sakin, farklı bir tatil yaparken diğer yandan konaklama giderlerinde ekonomik açıdan kazançlı çıkıyorlar. Bodrumda 3000 ila 3500 arasında kayıtlı tekne Mavi Yolculuk için bekliyor. Tekne sayısına özel yatları da eklerseniz sayı 5000 e ulaşıyor. Geçmiş yıllarda 6 ay olan turizm mevsimi 26 hafta sürerken, günümüzde bu süre ya aylarının ortasında 12-13 haftaya sıkışmış görünüyor. Tekneler ise konuklarına otel konforunu aratmıyorlar. Her kamarada klima, TV, müzik, 220 volt elektrik, mutfak gibi üniteler ile müşteri ihtiyaçlarını fazlasıyla karşılıyorlar. Her teknede iki kişilik 6 -8 standart kabin, wc, banyo bulunuyor. Müşteri yola çıkmadan önce iki türlü seçenek sunuluyor. Özel yolcu, yolculuk fiyatını kumanya hariç veya dâhil belirliyor. Her koyda ki restoranlar müşteri arzusuna göre kullanılabiliyor. Teknede bir kaptan, bir aşçı, bir gemici görev yaparken bazen tüm işlerde yardımlaşma görülüyor. Müşteri hava uygunsa yelken açıp gitme isteyebiliyor, karaya çıkıp yürüyüşlerle, antik kent gezileri yapabiliyorlar. 08.30 ila 09.30 arası tekne kahvaltısı ile öğle yemeği arasında yol yapılıp, öğlen arzu edilen beğenilen bir koyda mola veriliyor. Tekne yolcuları hazırlanan 4-5 türde ki yemeklerden istedikleri kadar yiyebiliyorlar. Acıkınca ara sıcak veriliyor, durgun denizde limitsiz çay, kahve içebiliyor. Deniz tutup midesi bulananlara mide hapı veriliyor. Teknede bulunan deniz malzemesi kano, bot, kullanabiliyor koylardaki sürat motorlarınca yaptırılan kayak, bananaya binebiliyor, jet ski kiralayabiliyor. Bugüne dek hiçbir tekneden cenaze çıkmadığını dile getiren tekne kaptanları, yolcuların kalp spazmı, güneş çarpması, kırık, gibi durumlarla karşılaşmaları halinde telsizle, telefonla haber verilen ambulans botu en kısa sürede ihtiyaç yerine ulaştığını belirtiyorlar. Kaptanlar 5 yıldızlı otelde yaşayamadıkları zevki teknede yaşayabilir, bambaşka bir dünyada, koylardaki gün doğumu ve batımını doyasıya zevkini çıkarabilir, kendi tuttuğunuz balığı pişirip, yiyebilirsiniz diye ekliyorlar.

TEKNE YEMEKLERİ

Tura katılan mavi yolculuk konukları için uygulanan standart haftalık mönü'de tekneye akşam gelenlere birinci gün hafif bir sebze yemeği, patates püresi, pilav, salata, taze mevsim meyvesi veriliyor.
İkinci gün sabah kahvaltısı çay, kahve, süt, beyaz peynir, kaşar peyniri, yağ, yumurta, çilek, vişne reçeli, bal, domates, salatalıktan oluşuyor. Öğle yemeğinde yoğurtlu karışık patlıcan, biber kızartması, etli bezelye, salata verilirken, akşam yemeğinde balık, salata, meyve yeniyor.
Üçüncü güne, standart kahvaltı ile başlanıp öğlen, İzmir köfte, makarna, salata, akşam kızarmış tavuk, pilav, salata, meyve ile son buluyor.
Dördüncü gün standart kahvaltı sonrası öğlen yemeğinde patlıcan oturtma, makarna, cacık, salata yer alırken akşam yemeğini balık, makarna, salata, meyve süslüyor. Beşinci gün, standart kahvaltıyla ağırlanan konulara, öğlen saatlerinde biber dolması, makarna salata sunuluyor. Akşam mönüsü et sote, pilav, sebze köftesi, salatadan oluşuyor. Altıncı gün kahvaltıyla başlayıp öğle yemeği etli taze fasulye, pilav, salata ile şekilleniyor. Akşam yemeğinde tas kebap, salata, meyve yer alıyor.
Yedinci günün mönüsü kahvaltı ile başlayıp öğle yemeği fırında makarna, sebze türlüsü, cacık, akşam yemeği musakka, pilav, salata, meyve ile sonlanıyor. Sekizinci gün konuklar bir haftalık tekne gezilerine standart kahvaltı ile son veriyorlar.
(Yemekler, mevsim sebze ve meyvelere göre değişim yapılabiliyor).

Sihirlitur.com okuyucuları için yat kaptanlarından tarifler

Tuzda Fırında Balık: Lâhos, Akya, Orfoz gibi balıklardan hazırlanan bu tür pişirim şekli için balık temizlendikten sonra kalın tuz su ilavesiyle bulamaç haline getirilip balığın etrafı kaplanıyor. Bir tarafından içine bir pipet sokularak balığın pişene kadar hava alması sağlanıyor. 45 dakika fırında pişen balık çıkarıldıktan sonra Show olsun diye üzerine ispirto dökülüp yakılıyor. Sertleşmiş tuz çekiçle kırılıp içindeki kendi suyu ile pişmiş balık tuz ekip yeniyor.
Terbiyeli Fırın Balık: Çipura ve levrek gibi balıklardan yapılan terbiyeli fırın balık için, sarımsak, maydanoz, dereotu beraberce kıyılıp tereyağına bulanıyor, balıkların karnına sürülüyor. Taze yeşilbiber, domates koyup folyo kâğıdına sarılarak fırında 40–50 dakika pişiriliyor. Yat mutfağının gözde mezeleri ise biber dolması, börülce, deniz yosunu, haydari, ezme, mücver, karışık kızartma, sigara böreği gibi çeşitler sıralanıyor.

 
 
© 2012, Sihirlitur'daki tüm yazılar ve fotoğraflar
Haluk Özözlü
'ye aittir, alıntı
yapılamaz, izinsiz kullanılamaz.
sorularınız için: hozozlu@sihirlitur.com