AVRUPA YAKASI'NDA GEÇEN YILLARIN ÖZETİ


Gazanfer Özcan (Tahsin Bey) ve Hümeyra'nın (İfot) genellikle oturarak götürdüğü, dizide Sacit'in kapıcının kızına (Zeynep), Tacettin ve kapıcı Gaffur'un ev sahibinin yeni gelini (Aslı)ya, Makbule'nin önce Burhan Altıntop'a, sonra derici İzzet’e, ofis çaycısı (Tanrıverdi)nin, editör (Fatoş)a, Fatoş'un çaycı Tanrıverdi'ye, Yaprak'ın Kubilay'a âşık olmaları, Cem, Viktorya ilişkisi, Osman, Aslı aşkı, kapıcı Sabit efendinin 8 numara ile yaşadıkları, Cem'in babası Bülent'in sürekli aşk peşinde koşması, acaba sırada İfot'un ne zaman, kime âşık olacağı sorusunu akla getiriyor. Dizinin "Dallas'ın yerli versiyonu şekline dönüşmeye başladığı gözlerden kaçmıyor. Diziden ayrılmasıyla Ata Demirer'den boşalan yeri, yüksek performans sergileyen, dizideki ismiyle Burhan Altıntop ile doldurmaya çalışan senarist oyuncu Gülse Birsel'in diziye yerleştirdiği yoğun aşk trafiği hikâyeleri, "senaryo sıkıntısı çekiyor" şeklinde yorumlanmaya başladığı sıralarda, senarist oyuncu diziye yeni heyecanlar, gerilimler, beklenmedik gelişmeler katarak senaryo zenginliği yaratıyor, zirvedeki yerini koruyor. Ata Demirer’in (Volkan) diziden ayrılmasının, askere gitme nedeni olarak lanse edilmesi (kilo fazlası olanlar askerlik görevinden muaf tutuluyor) inandırıcı olmasa da, izleyiciler izne gelme bahanesiyle Volkan’ın dizide görünmesini bekliyorlar. Avrupa Yakası dizisi, her şeye rağmen gerek tekrarlanan eski bölümleri, gerekse internet sitelerinde sunulan bölümlerine ilgi artarak sürüyor. Dizi seyircilerince, felsefeleriyle dikkat çekip, söylediği şarkılarla dinleyenleri ağlatan müzmin bekâr Gülenay’ın önümüzdeki haftalarda aşk yaşayıp yaşamayacağı veya kiminle ilişki kuracağı da merakla bekleniyor. Öte yandan Senarist Gülse Birsel'in dizideki rol yükü önceki bölümlerdeki gibi devam ediyor. Verilen güncel ve önemli mesajlarla seyirciyi güldürmenin yanı sıra gerçekte yaşananlarla düşündürmeye de devam ediyor.
2007 Yayın Dönemi.
19 Eylül 2007 de takviyeli kadrosu ile yeniden başlayan Avrupa Yakası eski sempatisini kaybetmiş görünüyordu.
Dizi boyunca aşırı bağırmalar, lan, be, ya gibi argo sözcükler, izleyenleri güldürmek yerine geriyor, gülmek bir yana tebessüm bile edilemeyecek sahnelerde yerli yersiz gülüş efekti kullanılması, çok sık yapılan plan değişikliği, 25 kişiyi geçen kalabalık oyuncu kadrosu, dizinin seyir takibini zorlaştırırken adeta yoruyordu. Aşırı zorlamalar, abartılar, kadroya yeni alınan karakter oyuncuları ile dizi, Avrupa Yakasından ziyade başka bir dizi izlenimi veriyordu. Özellikle güçlü bir karakter olan ve diziyi lokomotif gibi sürükleyen “Burhan Altıntop” karakteri karşısına çıkarılan “Şahika” karakteri oyuncular arasında karakter savaşı yaratıyordu. Senaryo gereği “Sütçüoğlu” ailesi içinde yaşanacak konu kalmamış gibi, Sabit Efendi ailesine ayrılan süre fazla ayrılmıştı,
Senarist Gülse Birsel yerinde müdahalelerle durumu son bölümlerde düzeltmiş görünüyor.

136
. bölümde Makbule tarafından kafasına atılan sert ekmekle kendinden geçen Burhan Altıntop'u rüyasında fırında bembeyaz un çuvalları arasında çalışacağını beklenirken, Gülse Birsel ortaya koyduğu beklenmedik Hintli sahnesi ile izleyiciyi şaşırttı. Burhan, Şahika, Tanrıverdi, Gülse Birsel Hintli rollerinin üstesinden başarıyla kalktılar.

137
. Bölümde Burhan Altıntop'un ağzında çakıl taşı ile konuşarak diksiyon düzeltmesi, sonrada taşları yutması, antika Çin vazosu esprilerini yaratan senarist Gülse Birsel izleyiciyi gülmekten kırıp geçirirken, oyuncu kadrosunu daha da yücelttiği görüldü. Dizinin son bölümlerinde dikkat çeken bir başka özellik ise sık sık plan, sahne değişmesine, reklam aralarıyla bölünmelere rağmen, dizinin tamamına yayılan ahenkli bütünlük oldu.

138
. bölümde Burhan Altıntop'un Sütçüoğlu ailesine taşınması, Sacit'in hesapta olmayan Şahika ile zoraki evliliğe adımı, Gülse'nin başına gelenleri üstün mimik gücüyle anlatımı ve buna bağlı üstün performans sergilemesi ile Cem'in eski sevgilisi Viktorya'nın dizide tekrar görünmesi, dizide ki görsel estetiğin daha da arttığı şeklinde yorumlanıyor. Öte yandan Avrupa Yakası senaryo gereği askerde olduğu vurgulanan Volkan'nın ara sıra adının geçmesi, laf arasında anılmasıyla, askerden izinli gelip dizinin bir bölümünde görünmesi, dizinin sevenleri arasında arzu ediliyor.
Bir askere hiç mi mektup yazılmaz veya bir asker evine hiç mi mektup göndermediği ise merak ediliyor!

139. Bölümde canlandırılan ABBA topluluğunda ki başarı, G.Birsel'in farklı kulvarlarda yorumlama ifadesini oyuna yansıtması, geniş yelpazeden bakışı sanatcıya karşı uyanan hayranlığı artırıyor.


140. Bölümde Burhan Altıntop ev hanımlarına hem ev hanımlığı, ev ekonomisi konusunda ders verdi, hem güldürdü!

141. Bölüm abartılı da olsa Aslı bir yandan odasını Burhan Altıntop'a kaptırmamak, bir yandan da özel hayatında doğan bilinmeyenleri çözme çabası içinde sürdürürken, Sacit sevgilisinin babası Sabit efendiyi köşeye şıkıştırmanın mutluluğu içinde geçti.
Gülse Birsel'in duruma göre ani değişen anlamlı yüz ifadesi, mimikleri ise süperdi.

142. Bölüm Kurban Bayramına denk gelmesi nedeniyle Sütçüoğlu ailesi kurbanlık alıyor. Ne var ki Burhan Altıntop "Doli"adını taktığı koyunla duygusal anlar yaşıyor ve ona köpeğe verilen komutları öğretmeye çalışıyor!

143. Gülse Birsel, Aslı'yı neden mahkeme salonlarına düşürür bilinmez ama, izleyeci tarafından Aslı ile Osman arkadaşlığı yadırganmış, rol icabı da olsa İfot, çiftleri ayırmak isteyen kötü anne imajıyla antipati kazandı.

144. Bölümü Yeni Yıl özel programı olarak gerçekleşen Avrupa Yakası Murat Boz, Demet Akalın, Nükhet Duru gibi ünlülere yer vererek oldukça hareketli bir bölüm sundular. Makbule her bölümde istikrarlı yükselişini sürdürüyor.

145. Bölüme Burhan Altıntop'un yakışıklı olma uğruna yeni yaptırdığı tavşan dişleri damgasını vurdu. Osman'ın sık sık silahını belinden çıkarıp ateş etme tehditleri savurması küçük izleyiciler açısından hoş olmadı.
(Askerde olan Volkan'la bu bölümde de ne bir telefon görüşmesi yapıldı, ne de bir asker mektubu gelmedi.
Oysa Selin bile babasını telefonla bile olsa aramıştı)!


146. Bölüm Burhan'ın doğum günü hazırlıkları, Şahika'nın iş arkadaşlarına yakıştırdığı esprili lakaplarla eğlenceli geçtiyse de komedi dizisine en son monte edilen Osman karakteri de uymadı ve yanına yakışmamış göründü.

147.
Sütçüoğlu ailesine ziyarete gelen Osman'ın Aslı konusunda konuşması beklenirken, Şahika, Sacit ilişkisini bitirmek için geldiği ortaya çıkınca konu bilinmez bir yöne doğru sürüklenmeye başladı. Burhan'ın montu ise süperdi!

148. Bölümde Aslı ile Cem arasında ki buzların erimeye başlaması ve Cesur'un diziden ayrılması çok olumlu karşılandı.

149. Bölüm akla hayale gelmedik komedi kovalamacısına sahne oldu. Sacit-Şahika aşkı alevlendi. Makbule-İzzet'e kaçtı, Kendini çok yalnız hisseden Burhan, kaslı erkeklerin rağbet görmesi üzerine kaslı görünme uğruna yapay vücut yaptırdı! Aslı-Osman'ı azarlamaya başladı. Hatta Burhan'a taraf oldu.

150. Dile Kolay,150 bölüm yazacaksın, oynayacaksın, çekirdek kadroyu koruyacaksın, seyircine seyirci katacaksın. Gülse Birsel ve ekibinin başarıyla sürdürdüğü Avrupa Yakası dizisi 150. bölümde küçük de olsa bir müzikal girişimiyle diziye yeni bir hoşluk kazandırdılar. Sesi berbat olan Burhan’ın şan dersi almaya başlaması ise önemli bir mesajdı!

151. Bölüm, İfot’un uzun süre ara verdiği yemek yapmaya yeniden başlaması, eski bir yıldızın sahnelere geri dönüşü gibi verilmesi, egoizm, kıskançlık gibi temaların esprili biçimde işlenmesi, Burhan’ın internetten bulduğu kıza güvenip başının belaya girmesi, kent mutfaklarının ne kadar hijyen olduğu kısa hikayelerle gülme konusu olurken, geri planda yatan acı gerçekler düşündürdü.

152. Bölümde, para kazanıp Şahika'nın doğum gününe hediye alabilmek uğruna sahneye çıkan ve komik durumlara düşen Sacit tipik Türk filmlerini anımsattı. Burhan'ın yalnızlığı bunalıma dönüşürken, Makbule rolü ilk kez sıkıcı oldu.

153. Bölüm Nişantaşı ailesi olan Sütçüoğlu'nun sıradan bir aileye dönüşmesi, özentilerin basit tutkular peşinden koşmaları, artık kabak tadı vermeye başlayan Makbule'nin, konuşma tarzı, dizi kalitesinin düşmesine neden oldu.

154. Bölüm tam bir curcunaya sahne oldu. Sacit'in evden kovulması, Aslı'nın Cem'den boşanmasına rağmen, kıskanclık krizlerine girmesi, Makbule-İzzet, Fatoş-Tanrıverdi ilişkilerindeki fırtınalar, Burhan'ın karıştırıcılığı ile geçti.

155. Bölüm bozulan ilişkilerin normale dönüşü ile başladı. Fatoş girdiği yaşlılık pisikolojisinden kurtulurken, Makbule İzzet'in geri dönüşünü gurur meselesi yaptı. Dizinin bombası Burhan'ın Acun Ilıca'nın yarışmasında kaybetmesiydi.

156. Bölüm Cem'den boşanan Aslı'nın kısasa kısas politikası nedeniyle Osman'la beklenmedik anda söz yüzüğü takmasına neden oldu. İzleyiciyi pek de hoşnut etmeyen bu karar yüzünden dizinin geleceği muammaya dönüştü, Burhan'ın yenemediği kompleksi, Sacit'in başarısız atılımları sürüyor.

157. Bölüm'de çok sık plan değişti, kalabalık kadroda gelişen konuların takibi zor oldu. İcraatlarla ilgili verilen politik mesaj mükemmeldi. Kahvehane bağımlılığı ise Burhan'ın uslubuyla boşa geçen zamana atıfda bulunması önemliydi.

158. Bölüm üstün performansın sergilendiği bölümlerden biri olurken, Burhan'ın TV programlarını hicveden evlilik programına katılması, izleyiciyi oldukça eylendirdi. Başarının sahibi ise her zaman ki gibi yine senarist Gülse Birsel di.
Acun’un sunduğu yarışma programı ile evlendirme programına senaryosu içinde yer veren Avrupa Yakası, son iki bölümüne hareketlilik kazandırdı.

159.
Bölüm, geçen son iki bölüme oranla durgundu. Buna rağmen her seyircinin futbol otoritesi kesilip, teknik direktörlere taktik öğrettiği günümüzde, Burhan’da geri kalmayarak göndermelerde bulunması, mizah yoluyla önemli bir eleştiri oldu. Cem ve Melek arasında geçen çim adam esprisi ise oldukça bayattı.

160. Bölüm de topluma verilen mesajlarla öne çıktı. Yaşlıların genç gibi yaşamaya çalışmaları, perhiz yapmamaları, sergilere, müzayedelere katılanların bir çoğunun alt yapılarının, birikimlerinin olmayışına alaycı vurgular yapıldı. Burhan Kraliçe II. Elizabeth sandığı reklam aktristine yaptığı tabloyu ve memleketinden getirilen domatesleri vermeye çalışması, günceli takip etmeyenlerin düşeceği komik durumlara verilen çehalet örneği bir mesaj olarak göründü. Kamera arkası görüntüler, çekim hataları, tekrarlanan planlar, dizinin sonunu güçlendirmeye devam ediyor.

161. Bölümde sigara yasağının başlamasından sonraki ofislerde yaşanan tiryakilerin durumu, define tutkusu gibi konulara değinilen Avrupa Yakası'nda tadilat dolaysıyla eve usta çağıranların yaşadığı tedirginlik ve eziyet mizahi boyutlarda işlendi. Burhan ilginç fikirleri ile doyumsuzluğu ve teknolojiyi, Şahika ise aldatılan kadınların içinde biriken intikam duygusuyla karete numaralarından örnekler verdiler. Gülse Birsel dizi boyunca geri planda kalmayı yeğledi.

162. Bölümle "Sezon Finali" yapan Avrupa Yakası, çarpık yapılaşma sonucu iç içe evlerin balkonlarında yakılan mangalların çevreye verdiği rahatsızlığı, korsan kitap satışını, ikili ilişkilerde yaşanan problemleri mizah konusu yaptı.
Merakla beklenen “Avrupa Yakası” yeni kadrosu ile mevsime Merhaba dedi.

163.
Bölümde ağırlık uzun bir ayrılık sonrası yeniden diziye dönen Ata Demirer (Volkan) üzerine kurulmuş. Haliyle başarılı sanatçı başrol oynayıp adeta resital verdi. Usta oyuncular Burhan Altıntop, Şahika dizinin yürümesine büyük katkıda bulunurken,
diğer oyuncular figüran gibi kaldılar. Diziden ayrılan, İfot, Kubilay, Sacit, Selin gibi karakterleri hala varmış gibi gösterip, senaryoyu geçmişe başarılı biçimde bağlayan Gülse Birsel'in ilk bölümde düşük tansiyonla başlattığı hikâyesi, sona yaklaşırken kıvamını buldu şeklinde yorumlanabilir. Dizide planların çabuk değişmesi, bölümü zaman süresine sığdırabilmek için kırpılmış hissi uyandırdı. Senarist oyuncu Gülse Birsel tarafından yazılan Avrupa yakasında, Volkan’ın abartılı askerlik anıları inandırıcılıktan uzak olsa da, parmak arası terlik konusu ile güncel konulara esprili biçime yaklaşması mesaj veren niteliği ile dikkat çekti. Dizinin en güzel tarafı ise bitimde yer alan kamera arkası bölümü, yemek üstüne yenen tatlı lezzetindeydi. Avrupa Yakası izleyicileri arasında daha ilk bölümde İfot’un diziye yeniden dönmesi beklentisi başladı!

164. bölümün Şeker Bayramına rastlaması nedeniyle konu bayram ve diğer bazı detaylarla süslendi.
Özellikle programların tekrar gösterimlerinde, güncelin takip edilmesi durumu zorlaştırsa da, temanın geniş tutulup detaylandırılması bölüme geniş zamanda tekrar izlenme olanağına imkân sağlıyor. Son yıllarda günlük hayatın takibi, telefonların dinlenmesi konusunu gündeme getiren Avrupa Yakası oyuncuları özel hayatın deşifre edilmesini, tedirginliğin boyutlarını bayram programında esprili biçimde yansıttı. Volkan ve Şahika aşkının alevlenecek izlenimi veren bölüm, izleyiciyi meraklandırarak çifti karşılaştırmadan bitti.

165.
Bölümde yeni maceralar yaşanabilmesi ve seneryonun gelişebilmesi için alt yapı hazırlıkları yapıldı. Volkan Şahika aşkı alevlenmeye başlarken Şahika'nın halası Adana'ya dönmekten vazgeçip Sütçüoğlu rezidansının üst katına yerleşti! Bölüm içinde Burhan'nın masaj salonlarını randevüevi zannetmesi ile başına
gelenler, cimriliği, promosyonları aşırı biçimde kullanması nedeniyle kırmızı ayakkabı ile kalması, esprili biçimde işlendi.

166. bölüme Burhan'nın menfaat uğruna bakmak zorunda kaldığı kediyle dialoğu ve başına gelenlerle, Dilber halayı evden kaçırmak için Volkan'nın kadın kılığında oynadığı oyun damgasını vurdu. Bölüm sonunda verilen çekim hatalarında Gülse Birsel'in Volkan'ın kadın kılığındaki rolü sırasında ki durumuna gülmekten kırılırken ayaklarını yere vura vura gülüşü, en fazla akılda kalan estantene oldu. Gülse Birsel'in bu içten gülüşü, bir çoğumuza neredeyse unuttuğumuz gülme olgusunu yeniden hatırlattı.

167. Bölüm sürekli TV 'ye kendini kaptırıp dizi seyretmekten hayatı unutanlara yerinde bir mesaj oldu. Dilber hala rolü Avrupa Yakasını, Asya yakası havasına soktu. Çok sık görülen reklam araları izleyenlere artık kabak tadı verdi.

168.
Bölümde işporta, seyyar satıcılarına dikkat çeken senarist, konuyu Volkan'a göre yazarken beklenmeyen bir sürprizle Burhan'la Makbule'yi nişanlayıp, Cem ile Aslı'yı yeniden birbirlerine yakınlaştırdı!
Önümüzdeki haftalarda Dilber hala, Tahsin Bey'e, Volkan Şahika'ya yelken açacak gibi görünüyor.


169.
Bölüm. Görünen o ki İdrisle Karadeniz şivesi, Dilber halayla Adana lehçesi konuşmalarıyla diziye yeni izleyiciler kazanılmaya çalışılıyor. Belki de ilerleyen bölümlerde Erzurum, Erzincan veya Trakya, Ege bölgesi illerinden konuşma aksanlarına sahip tiplemelerle bu fikrin daha geniş yelpazeye yayılması istenebilir, düşünce zekice bulunabilir.
Ne var ki birkaç bölüm izlendikten sonra yöresel anlam taşıyan kelimelerin ve lehçelerin espri gücü kalmadığı gözleniyor.
Bölümün vurgusu toplumun kitap okuma alışkanlığı olmadığı, komşuların birbirlerine vermiş olduğu rahatsızlık konularına yapıldı ki, önemli, düşündürücü, daha fazla işlenmesi gereken noktalar olarak dikkat çekti.
Volkan, Burhan, Şahika üçlüsü bu bölümünde lokomotifiydi, diğerleri yine geri planda kaldılar.

170.
Bölüm yaşanan ekonomik kriz nedeniyle alınacak tasarruf tedbirleri üzerine kurulurken düşündürücüydü.


171.
Bölüm Makbule'nin hamile olduğu söylentisi, Volkan-Şahika aşkının alevlenmesi, Dilber Hala'nın Tahsin Bey'e yaklaşmasıyla geçti. Rutinleşmeye başlayan diziye hareket katmak için sürpriz konuk ihtiyacı duyuluyor.
Artık bu GS li "Arda" ile Volkan'nın maç muhabbeti mi olur, yoksa "Hadise" rock bara mı çıkar, bunu en iyi Gülse Birsel değerlendirecektir.

172.
Bölümde Tahsin bey-Dilber hala, Şahika-Volkan, Aslı-Osman, Dursun-Zeynep, Makbule-Burhan arasında geçen aşk hikayeleri olanca hızıyla çok cepheli devam ederken, Cem, Yaprak, Tanrıverdi, Fatoş diziye katkıda bulundular.

173.
Bölümde Avrupa Yakası oyuncularına rol süreleri dengeli bir şekilde dağıtılmış. Dizi oldukça eğlenceliydi.
Burhan, Dilber Hala, Makbule, Aslı, Dursun yemek yarışmasına katıldılar, Burhan her zaman ki Burhanlığınla kendisine rakip gördüğü balık dudaklı Dilber halanın yemeklerine tuz, şeker karıştırıp hileli tarzıyla birinci oldu!
Volkan yine Saçit'in proje kurbanı! Bir düğünde ekstraya katılıp türkü söylerken ishal olarak WC den çıkamadı!

174.
Bölüm ilginçliklere sahne oldu. Ünlü olmanın verdiği havalara giren Aslı, gençlik macerası ürünü ile karşılaştığını zanneden ve bir anda kendisini babalık duyguları içinde bulan Volkan ve kendini medyum sanan Burhan izleyicileri gülmekten kırıp geçirdiler. Dizide yaşananlar uzaktan da olsa biraz Küçük Emrahı, biraz da Hülya Avşarı anımsattı. Kamera arkası finalinde Dilber halanın yatak üstünde yaptığı pijamalı süper dans ise e bu kadar olur dedirtti.

175.
Bölümde Volkan, kötü anılara çağrışım yapan kokuların insan üzerinde bıraktığı olumsuzlukları, Tanrıverdi toplumda sürekli eşofman giyme alışkanlığının yayıldığını, Burhan Altıntop alkol bağımlılığını mizahi yolla anlatırken üstün performans sergilediler. İki hafta sonra yeni bölümle tekrar ekranlarda görünen Avrupa Yak
ası dizisinin de, farkında olmadan izleyicilere ekran bağımlılığı yaptığını farkettirdi!

176.
Bölümde Bülent Bey'e kalan miras ile alınacak evler, emlak piyasasında yaşananlar dile getirildi.
Gazanfer Özcan’ın vefatıyla belirgin biçimde dizide ki yokluğu hissedilen Avrupa Yakası, en zor döneminde 177. bölümü ile izleyicilerin karşısına çıktı.
Volkan’ın, Tahsin Bey Gaziantep’e gitti mesajıyla başlayan dizide Burhan ekonomik krize değinirken, Volkan ve Dursun ayrıldıkları sevgililerinin eksikliğini yansıttılar. Dilber hala yalnızlık, yaşlılık korkusuna vurgular yaptı, Bülent bey gençlere taş çıkartan performansı ile eski toprak sözünü doğruladı.
Üzüntülü günler yaşayan oyuncular arasında Gülse Birsel için yazılması zor bir senaryo olan 177. bölümde, dizinin tüm kadrosu görev aldı.

178.
Bölüm kendi içinde döneme dolap benzeri çeşitli tesadüflerle dolu geçti. Dilber halanın gençlik aşkının ortaya çıkması bir yana, yaşanmakta olan krizin etkileri güncel şekilde mizahi biçimde ortaya kondu. Volkan isim benzerliği nedeniyle uzman yerine çıktığı ekonomi programında söyledikleriyle piyasayı karıştırdı. Makbule ürün satışı yapılan TV programına tesadüf sonucu yer alıp başarılı oldu. Günlük hayatta yaşananlar, perde arkası mizahi yönden makaraya alındı. Oldukça hareketli, mesaj veren akıcı olan bölümün tek eksiği camera arkası bölümün verilmemesiydi.

179.
Dizinin geçmişinden özetlerle başlayan bölümde Aslı ve Volkan evde otorite sağlayacak kimsenin olmamasından yakınırken, Dilber halanın işgüzarlığı sonucu Makbule ile Burhan'ın nişanlandığını anne babalarına telefonla sufle etmesiyle, eve iki büyüğün yani Makbule'nin annesi ve babası rolünde ki Gönül Ülkü Özcan ve Müşfik Kenter'in geleceğini duyurması ile Avrupa Yakası yeni maceralara doğru boyut kazanmış oldu.

180.
Bölüm çok önemli toplumsal mesajlarla yüklüydü. Şahika'nın görevli kişilerin mesleklerini icra ederken ifade ve konumlandırılma eksikliği vurucu şekilde ifade edildi. Kaybolmaya yüz tutan ailevi gelenekler, insan ilişkileri, kaçamaklar, yalanlara dayalı yaşantı, suni yapmacık göstermelik davranışlar izleyicilere sergilendi.
Dizinin sonuna doğru sahne alan Gönül Ülkü, Müşfik Kenter önümüzde ki bölümlerde kaybolan değerleri hatırlatma konusuna otoriter ve esprili tutumlarıyla sahip çıkacaklarının sinyalini verdiler.


181. Bölümde işlenen temada izleyiciye "Görünüşe aldanma" hiç kimse göründüğü gibi değildir mesajı verildi.

182.
Bölüm akıcılıktan uzak gelişirken, planlarda ki kopukluk dikkat çekti. Senaryo öncekilerin tekrarını anımsattı

183.
Bölüm, Yaprak'ın yalakalıkları, resim sergisi açması, Volkan-Şahika aşkında geçmişte yaşananlar, internet bağlanma problemleri, evde spor çalışması, kütüphane eksikliği, bitlenme, kredi kartı konuları mizahi biçimde işlendi.

184
. Bölümde esnafın verdiği sözünde durmaması, insanların birbirleri arkasından konuşmaları, dedikodular, yozlaşan ve unutulan görgü kuralları, bonyo wc deki hijyen, telefon konuşmaları, makamın kişisel amaçlarda kullanımı dizinin içinde hicvedilerek işlendi.

185
. Bölümde güncel ne konu varsa hepsine değinildi denebilir. Hırslarına yenilen moda meraklıların birbirleriyle olan anlamsız yarışları, evlilik sözleşmesinin sonuçları, hayırsız evlatların ailele
rine olan ilgisizliği, ev arkadaşlığının problemleri, konken alışkanlığı, sevgi eksikliği, manevi duyguların maddiyattan aşağı kalmaması gereği, Elif Şafak'ın son çıkan kitabını ilk okuma telaşı, iç çamaşırların temizliğinde verilmesi gereken öneme varıncaya kadar, tüm detaylar gündeme taşındı. Gülse Birsel dizi kadrosunda yer alan tüm oyunculara ayrı ayrı mesaj içeren hikayeler yazmış. Kaybolan değerleri bu yolla hatırlatmaya çalışmış. Olması gerekenleri ideal biçimde yansıtmaya özen göstermiş. Bunu uygularken de güldürürken düşündürmeyi başarıyla birleştirmiş.
Dizi keşke TRT de yayınlanıp daha fazla seyirciyle buluşsa dedirtmiş.